Hipoterapi, atın çok boyutlu hareketini kullanarak uygulanan tedavi yöntemine verilen isimdir. Eski Yunanca’da “ Hippos”, at anlamına gelmektedir. Tarihsel olarak, atın tedavideki yararları MÖ. 460 yıllarında fark edilmiştir. 1950'lerden itibaren yoğun olarak kullanılan, bugün yurtdışında da özel Hipoterapi merkezlerinde Fizyoterapistlerin kontrolünde uygulanan Hipoterapi ülkemizde de oldukça popüler bir tedavi yöntemidir.
Hipoterapi, fizik tedavi seansı alan hastalara destek amacının yanı sıra zihinsel ve bedensel engelli hastaların algı ve fiziksel fonksiyonlarının geliştirilmesine katkı sağladığı için ilaç tedavisi, cerrahi ve rehabilitasyon gibi asıl tedavi yöntemlerinin alternatifi olarak değil, destek bir uygulama olarak önerilir.
Bir at dakikada yaklaşık yüz titreşimsel sinyali biniciye aktarabilir.
Böylece refleks düzeyde, binicinin hemen hemen tüm kas grupları çalıştırılmış; ince motor becerilerinin gelişimi uyarılmış; karmaşık, hassas ve net hareketlerin oluşumu sağlanmış olur.
Atın dinamik hareketi hastanın sinir sistemini organize ettiği için vücudun çevreye karşı nasıl uyum sağladığı konusunda bir algı ve farkındalık oluşur,
Atın yürüyüşünün çok boyutlu salınma ritmi; normal yürüme siklusunda oluşan pelvik hareketlere benzemekte ve hastanın pelvis kuşağına normal bir yürüyüşten iki kat daha etki etmektedir. Böylece hastadaki duyusal girdiyi artırmaktadır.
Atın sıcaklığı, insan sıcaklığına nazaran 1,5-2 C° daha yüksektir. Bu yüzden bir gevşeme tekniği olarak da görev görür.
Sıcaklık sayesinde binicinin iç organların aktivitesini uyaran belirli kas refleksleri de aktif hale gelir. Bu yüzden Hipoterapi, gastrointestinal sistem hastalıkları, kardiyovasküler sistem hastalıkları, poststroke (felç sonrası) tedavi gibi çok daha farklı alanlardaki tedaviler için de alternatif olarak kullanılır.
Yaş grupları ve uygulanacak olan tedavinin özelliğine göre Fizyoterapist, Dil-Konuşma Terapisti, Psikolog gibi sağlık profesyonellerine danışılmalı ve yardım alınmalıdır.
Hipoterapi dersleri, teknik donanımı olan binicilik tesislerinde uygulanır.
Binicilik eğitmenleri, aldıkları eğitiminden sonra Fizyoterapist tarafından hazırlanan programı uygularlar. Farklı yaş gruplarındaki çocuklar için gerek engelleri kaldırma yönünde gerekse tedavi yönünde oldukça yararlı bir tedavi yöntemidir.
Ayrıca çocuklar da bunu bir terapi seansı olarak değil de bir oyun olarak algıladıkları için oldukça keyifli vakit geçirmektedirler.
Fizyoterapist
Seyhun Nur KALAYLI